Bugün sizinle çok güzel bir kitap paylaşacağım. Böğürtlen Kışı...
Bu kitabı iki günde bitirdim ben :) Bulduğum her fırsatı değerlendirip okudum. Ocakta yemeği karıştırırken bile bir elimde kitap bir elimde kaşık :)
Sizinle öncelikle arkasında yazan tanıtım yazısını paylaşayım ve daha sonra yorumumu yapayım.
"Canım Danielım,
Kaybolduğun gün dünyam sona erdi, canım oğlum. Seni her kim alıp götürdüyse, seninle birlikte kalbimi, hayatımı da çaldı. Ben senin gülümsediğini görmek, kahkahalarını duymak, mutluluğunu paylaşmak için yaşıyordum."
Vera Ray 1933 yılının o karlı mayıs akşamında üç yaşındaki oğlu Danielı son kez öptüğünü bilmiyordur. Her ne kadar oğlunu yalnız bırakma düşüncesinden nefret etse de hayatlarını devam ettirmek için çalışmak zorundadır. Tek avuntusu, gün ağardığında küçücük oğluna sarılacak olmasıdır. Ancak Vera geri döndüğünde karşılaştığı manzara, Danielın boş yatağıdır. Bir de karlar içine gömülmüş olan oyuncak ayısı.
Seksen sene sonra Seattle yine mayıs ayında karlar altındadır. Köklü bir gazetede muhabir olan Claire Aldridge, bu doğaüstü olayı haber yapacaktır. Araştırmalarına devam eden Claire, küçük çocuğun bu zamana kadar sonuçlanmamış kaçırılma davasıyla karşılaşır. Evlat kaybetmenin ne demek olduğunu çok iyi bilen Claire, bu olayı çözmeye karar verir. Ancak çözdüğü her düğümün, onu Verayla olan bağlantısına yaklaştırdığından habersizdir…
Böğürtlen Kışı aşkı, umudu ve umutsuzluğu derinden anlatan muhteşem bir kitap. Bu öyküyü yüreklerinizden kolay kolay silip atamayacaksınız.
Kitabın konusunda insan kendini kaybediyor. Evebeyin olmak, aşk, fakir-zengin kavramları, zorluklar, kayıplar gibi aslında bir çok farklı duyguyu işliyor bu kitap. Bir gazetecinin bu kayıp olayını araştırması ile beraber hem kendi hayatındaki çatlaklıkları gidermeye, duyguları işlemeye hem de hiç ummadığı bir şekilde bu kadınla bağlantısına şaşıracaktır. Kurtarması gerekenler vardır Claire'in, bunlardan birisi de kendisidir.
Hem acı hem tatlı biten kitabı bitirdiğimde tekrar okuyasım geldi. Kaçırdığım bir yer var mıdır, bir detay? Zaten önceki kitaplarını da yazdığım yazar Sarah Jio fazlasıyla akıcı ve sürükleyici hikayeleri ile sizi alıp başka diyarlara götürüyor.
Duygusal kitap okumayı sevenler hemen gidip kendilerine bir kopya alsınlar.
No comments:
Post a Comment