25 December 2013

Diyet ve Yememek Üzerine Yanlış Düşünce Yapısı

Merhaba Beyler ve Bayanlar,

Etrafımda bu davranışları genellikle bayanlarda görmekle beraber , bayların bu konular hakkında fazla konuşmadığının farkındayım. Yaptığım gözlemleri size aktaracağım ve benim genellikle çoğu konuda olduğu gibi bu konudaki farklı düşüncemi aktaracağım.


Öncelikle Uzman Eczacı olduğumu ve diyetle alakalı resmi bir eğitimimin olmadığını belirtmeliyim. Psikoloji de okumadım ama insanların yanlışlarını görebildiğimi düşünüyorum. 

Öncelikle bayanların gördüğüm en büyük yanlışı bence YASAKLARI. Fark ettim ki hepsi kendisine bir şeyler yasaklıyor. Kimisi tatlı, kimisi karbonhidrat, kimisi başka bir şey. Ben kendime bir şey yasaklayınca ondan daha çok yiyorum ya da hep aklımda kalıyor! Asla başa çıkamıyorum yasaklarla. Hele ki benim gibi özgür bir ruh zaten en ufak bir sınırlamaya gelemezken kendime nasıl yasaklayabilirim bazı şeyleri?

Ben kendimi ÖDÜLLENDİRMEYİ tercih ediyorum yasaklamaktansa. Tamam talı ile aram yok ama benim de sevdiğim şeyler var :) Cips mesela :) Peki bu ödüllendirme nasıl oluyor mesela? Canınız tatlı mı çekti? Yiyin tatlınızı, ÖDÜLLENDİRİN KENDİNİZİ! Ama önemli olan ne kadar yediğiniz. Baklavadan maksimum 2 adet yiyin, Tavukgöğsü tatlısının yarısını yiyin. Kısacası yemeyerek değil yiyerek diyetinizi ya da kısıtlamalarınızı yapın ama az yiyin. Sağlıklı bir hayata adım attığınız için kendinizi ödüllendirin. Yanınızda sizinle birisi var ise onunla paylaşın ya da yarım porsiyon sipariş verme hakkınız var ise onu sipariş edin. 


AKLINIZI DAĞITIN! Benim tatlı ile aram olmasa da bir markanın fıstıklı baklavasına bitiyorum! Hepimiz kafamızın içinde konuşuyoruz bunu kabullenelim :) Bununla beraber de içimizden "Acaba yesem mi?" gibi kararsızlıklar geçiyorsa yememenizi tavsiye edeceğim size. Gerçekten istemediğiniz sürece gereksiz kaloriler almayın. Aklınızı dağıtın! Meyve tabağı sipariş edin eğer dışardaysanız, evdeyseniz alın bir meyve yiyin. KAFANIZIN İÇİNDEKİ SESLERLE ARKADAŞ OLUN. Artık içinizdeki ses mi mantıklı olan ya da siz mi bilemeyeceğim ama akıllı olanı dinleyin :) Kendimden örnek vereyim; benim için yarım porsiyon ısmarlamak çok sıkıcı, önüne iki adet baklava getiriyorlar. ŞAKA GİBİ! Bende kocamı ikna etmeye çalışıyorum bir porsiyonu paylaşalım diye ve o %99 kabul etmiyor çünkü başka tatlıları daha çok seviyor. Benim de hevesim kaçıyor ve onu sipariş etmiyorum. Kendime cevabım direk olarak "Demek ki yeteri kadar istemiyorsun" oluyor. Çünkü gerçekten istersem dünya yıkılsa umurumda olmaz :) Ne yapıyorum? Meyveli bir çay siparişi veriyorum ve yanına limon istiyorum (yanında da geliyor olabilir). Sıcak çaydan bir yudum alıp daha sonra o ince limon dilimini yiyorum. (Benim de ağzım sulanıyor :D ) Limon tatlı için iştah kesici gibi iş görüyor bu konumda. Ekşiliği ile aklımı dağıtıyor ve tatlı isteğimi kesiyor. 

MANTIKLI KISITLAMALAR. Ben mantığı ile iş yapan biriyim. Bu sebeple kendimi bazı şeyler ile kısıtlayabiliyorum. Örneğimi de şu şekilde vereyim. Öğlen yemeği yediğimde kan şekerinin hızlı çıkış ve düşüşü ile kısa zaman içerisinde kahve istiyorum. Ama buna karşı koyuyorum, nasıl mı? Herhangi bir yiyeceği yediğiniz zaman onu sindirmek ve vitaminlerinden faydalanmak ortalama 2 saat almaktadır. Çay ve kahve demir ve bazı vitaminlerin etkisini yitirmesine sebep olmaktadır, onlara bağlanarak vücudunuzun bunları emmesini engellemektedir. Bu sebeple 2 saat sonra kahve ya da çay içerim ve bu da bana bir ara öğün vazifesi görür. Bir parça tatlım var ise bunu da o zaman yerim. İllaki kofein almam lazım yoksa yaşayamam diyorsanız yeşil çay için. 

Aslında tavsiye edilen YAVAŞ YEMEK ama bunu bazılarımız beceremiyor. Ben size her yemekte itina ile yaptığım bir şeyi paylaşayım :) ÇOK KONUŞMAK!!! hahahaha o denli konuşuyorum ki yemeğimi yemeğe fırsat kalmıyor. Her zaman anlatacak bir şeyler buluyorum ve bu sebepten yemeğimi istem dışı yavaş yiyorum. Bu taktiği de bedava verdim bakın ;)

Konu kısacası olaya pozitif bir bakış açısı katmak. İnsan negatif düşüncelerle kendini kısıtlayınca içinde yemeğe karşı negatif bir kısır döngü oluşturuyor. Kendini cezalandırma sistemine giriyor ve bu da yemek ile yapılması gereken son şeylerden birisi. Kendinize zorla salata ya da başka sağlıklı şeyler yiyerek kendinizi yapamayacağınız bir sisteme uymanızdan ziyade arada istediklerinizden yiyin ama az miktarda. Çünkü gerçeklik taşımayan bir rutin ile akşamları ya da haftasonları yasakladıklarınızı fazlaca tüketme ihtimaliniz yüksek olacaktır. Nefsinizi tıkasın/kessin yeter. Tatlı yemek için kendini engellemektense ne zaman yiyebilirim diye düşünüp onu planlayabilirsiniz. Yediklerinizi güzel bir şey haline getirebilirsiniz. Dediğim gibi izinlerin miktarı önemli. 

Destek mekanizması hayatta da olduğu gibi burada da önemli. Evde eşiniz, işte arkadaşlarınız, dışarı çıktığınız kişi kim ise onunla bu konuları konuşarak destek bekleyebilirsiniz. Dediğim gibi bu yemek/tatlı paylaşmak da olabilir. Size bir şeyi gerçekten isteyip istemediğinizi söyleyebilir. Aklınızı dağıtmakta yardımcı olabilir. Güzel dedikodular ya da ilginç gündem hakkında fikir paylaşımı ile aklınıza takılanı unutacağınızdan eminim :)

Farkında mısınız size diyet yapın demiyorum :) Aksine kısıtlamalarınızı aşın ve kendinizi sevin, yemek istediklerinizi yiyin ama az miktarda diyorum. Pozitif bir bakış açısı ile kontrollü ve sağlıklı bir beslenme düzenini uygulama ihtimaliniz çok daha yüksek. 

Öptüm canlar...

No comments:

Post a Comment